TAM EKRAN İÇİN TIKLAYINIZ.
впустить / впускать : (içeri) bırakmak, (içeri) almak
Сегодня утром их не впускали на станцию метро.- Bu sabah onları metro istasyonunda içeri almadılar.
выпустить / выпускать : 1.bırakmak,salmak 2.boşaltmak 3.atmak 4.serbest bırakmak
5.mezun etmek 6.çıkarmak
1.Она выпустила нож из рук. - Bıçağı elinden düşürdü.
2.Я выпускал воду из ванны. — Banyodaki suyu boşalttım.
3.Он выпустил стрелу. - Bir ok attı.
4.Они выпустили его на свободу. - Onu salıverdiler.
5.Это училище выпускает техников. — Bu okul teknisyen yetiştirir
6.Он выпустил еще одну книгу. — Bir kitap daha çıkardı.
допустить / допускать : 1.sokmak,izin vermek 2.mahal vermek 3.ihtimal vermek
1.Не допускай его сюда! — Onu buraya sokma!
2.Этого допускать нельзя! — Buna mahal verilemez!
3.Я не допускаю такой возможности. — Bunun olabileceğine ihtimal vermiyorum.
запустить / запускать : 1.fırlatmak 2.çalıştırmak,işletmek 3.daldırmak,geçirmek
4.bakmamak,dikkat etmemek
1.Он запустил в меня камнем. — Bana taş attılar.
2.Мы запускали телескоп.- Teleskobu çalıştırdık.
3. Тут запускать руку в карман нельзя. - Burada eli cebe sokmak uygun değildir.
4.Он запустил болезнь. — Dikkat etmediği için hastalığı kötüleşti.
напустить / напускать : 1.doldurmak 2.üstüne saldırtmak
1.Она напустила жильцов в дом. — Eve bir sürü kiracı aldı.
2.Хозяин вновь напускал собаку. - Ev sahibi yine köpeği saldırttı.
подпустить / подпускать: yaklaştırmak, uğratmak
Он нас к себе не подпускал. - Bizi kendine yaklaştırmadı.
отпустить / отпускать : 1.bırakmak 2.gevşetmek 3.ayırmak
1.Отец его одного не отпускает. — Иabası onu yalnız başına bırakmaz.
2.Я отпустил ремень. — Kemeri gevşettim.
3.Средства, отпущенные на строительство. — İnşaat için ayrılan para.
пропустить / пропускать : 1.geçirmek, sızdırmak 2.kapasitesi… olmak 3.yol vermek
4.müsaade etmek
1.Штора не пропускает света. — Perde ışık geçirmez.
2.Порт пропускает миллион тонн грузов в год. — Limanın yıllık yükleme ve boşaltma kapasitesi bir milyon tondur.
3.Толпа пропустила нас. — Kalabalık açılarak bize yol verdi-
4.Комиссия этот фильм не пропустила. — Komisyon bu filmin gösterilmesine müsaade etmedi.
спустить / спускать : 1.indirmek 2.göndermek 3.salıvermek 4.akıtmak 5.sönmek
6.kilo vermek 7.yanına bırakmak 8.altından girip üstünden çıkmak
1.Они спускали судно на воду. — Gemiyi denize indirdiler.
2.Капитан спустил директиву.— Yüzbaşı bir direktif gönderdi.
3.Мужчина спускал собаку с цепи. — Adam zincirini açıp köpeği salıverdi.
4.Они спускали кровь мне. — Benden kan aldılar.
5.Шина спустила. — Lastik söndü.
6.Она за месяц спустила пять килограммов. — Bir ay içinde beş kilo verdi.
7.Я ему этого не спущу! — Bunu yanına bırakmam!
8.Он все деньги спустил в карты. — Bütün parasını kumarda bitirdi.
спуститься / спускаться : 1.inmek 2.çökmek 3.kaçmak 4.asılı durmak
1.Я спускался в подвалб — Bodruma indim.
2.Спустился мрак. — Ortalığa karanlık çöktü.
3.У меня чулок спустился. — Çorabım kaçtı.
4.На стене спускалась картина. — Duvarda bir tablo asılı.
упустить / упускать : kaçırmak
Он упустил золотую медаль. — Altın madalyayı kaçırmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder